İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin mart ayı oturumları Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezi’nde, 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında toplandı.
Meclis üyelerinin gündem dışı konuşmalarında kelam alan AKP’li Meclis üyesi Muharrem Balık, “İBB’nin ‘sanal gerçeklik belediyeciliği’ anlayışıyla algı, toplumsal medya, fonlanan medya organları, danışmanlar ve ajanslar ile yönetildiğini” söyledi. Balık, “İBB’nin karla gayret konusunda başarısız olduğunu, buzlanmaya karşı solüsyon kullanılmadığını, tuz yerine kum kullanıldığını, karla gayret araçlarının yaz lastikleri ile yola çıktığını” sav etti.
Balık konuşmasında, “herkesin çok beğendiği dikey bahçelerin bakım yapılamayacağı için söküldüğünü, anıt ağaçların bakım yapılamadığı için çürüdüğünü, müsilaj sıkıntısının İBB yüzünden yaşandığını” ileri sürdü.
Balık “Ne virüsten kurtulabildik ne pandemisinden kurtulabildik, artık de savaşa girdik. İstanbul’da müsilajla karşılaştık bu periyoda denk geldi, ağaçlar çürüdü bu periyoda denk geldi. Kar birdenbire birinci sefer bu periyotta bastırdı. Atlar kayboldu, size denk geldi, yapacak bir şey yok” dedi.
Balık’ın tenkitlerinden sonra kelam alan CHP Küme Sözcüsü Tarık Balyalı ise AKP Meclis üyesi Muharrem Balık’a şu karşılığı verdi:
“İstanbul halkı hakikaten kanmaz”
Muharrem Bey’i kutluyorum. Hakikaten AK Parti devri fakat bu kadar hoş anlatılabilirdi. Kendisi; işte bu ajans problemleri, danışmanlar, fonlanan TV’ler ki bu ülkede havuz medyasını yaratan kendileridir. Havuz medyası ismi oradan çıkmıştır. Algı operasyonları, manipülasyonları… Tam olarak AK Parti periyodunun özetini kendisi söz etti. Muharrem Beyefendi şunu söylemek istiyorum. İstanbul halkı nitekim kanmaz, kandırılamaz. Tersine İstanbul halkı o kadar şuurlu ve o kadar uyanıktır ki 31mart ve 23 Haziran’da üç ay ortayla iki defa Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisini iktidar etmiştir.
İstanbul halkı bu kadar şuurlu ve bu kadar zeki olduğu için bunlar olmuştur. AK Parti’den bıktı, AK Parti artık İstanbul halkını bıktırdı. AK Parti periyodunda yapılan işlerle ilgili olarak büyük sıkıntılar yaşandığı, işlerin yürümediği, belediyecilik hizmetleri durduğu ve AK Parti periyodu yolsuzluklarla anıldığı için 31 Mart ve 23 ve Haziran 2019 tarihlerinde İstanbul halkı iki kez kendilerinden mührü almıştır.
“Sayın Mevlüt Uysal tarihi bir Gaya İzma atmıştı”
Çok kısa hatırlamak lazım mesela. Mesela geçen periyodun belediye lideri, son bir buçuk yılın belediye lideri Mevlüt Uysal ne demişti, kendisi. ‘Metroda önceliğimiz en fazla oy aldığımız yerlerdir’ demişti. Tarihi bir gafa imza atmıştı, Sayın Mehmet Uysal. Bize hiç o denli partizanlıktan bahsetmesinler. Büyükşehir Belediye Lideri kendisi partizanlının hükümdarını yaptı. Ne dedi? ‘Bundan sonra metroyu en fazla oy aldığımız yerlere götüreceğiz’ dedi. Levazım tüneli, diyor. Levazım tüneli seçimde evvel durduran AK Parti’nin kendisi, metro inşaatlarını seçimden evvel durduran AK Parti’nin kendisi.
“En başarısız ulaşımdan sorumlu genel sekreter yardımcısını bakan yapan AKP’nin kendisi”
AK Parti devrinin, son 25 yılın tahminen de en başarısız ulaşımdan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısını bugün Ulaştırma Bakanı yapan ve tıpkı başarısızlığı tüm Türkiye’de gösteren kişiyi de bugün bakan yapan tekrar AK Parti’nin kendisi. Onun periyodunda, onun imzasıyla İstanbul’da metro çizgileri durdu. Onun dışında yapılamayan 800 metresi döşenen Alibeyköy tramvayında, vagonları getirip fotoğraf çektirip güya deneme sürüşü yapıyormuş havası veren AK Parti’nin ta kendisi. ‘İ-Taksi’ projesini eline yüzüne bulaştıran, ihale sürecinden tutun da daha süresindeki teknolojik süreçler kadar bütün bunları elini yüzüne bulaştıran AK Parti’nin kendisi. Belediye şirketleri sigorta ve vergi borcu olduğu için ihaleye giremedi, bu belediyede. Belediye şirketleri, 28 tane iştirakimizin kıymetli bir çoğunluğunun sigorta, vergi borcu vardı devraldığımızda, hiç hesabımızda olmayan, hiç bilmediğimiz 800 milyon liralık vergi sigorta borçları ile karşılaştık. Selde hani bırakın karı falan, yani selde Allah rahmet eylesin 36 tane vatandaşımızın can vermesine sebep olan uygulamaları yapan AK Parti. Sayın Cumhurbaşkanı’nın deyişiyle derenin intikamı ağır olur demişti Sayın Cumhurbaşkanı o devirde.
“AKP’li ilçe belediyeleri tuz yerine kum verildi diyorlar en büyük ayıpları da bu”
‘Solüsyon uygulaması hiç uygulamadı’ dedi. Bu koskoca bir palavra. Solüsyon uygulaması tonlarca solüsyon yollara serildi. Hiç bunları bu türlü uydurmaya falan gerek yok. Bence en büyük ayıp da şudur. Tuz yerine kum verildi. Yani tuz yerine kum verildiyse o tuzlar hala açıkta depolarda bekletiliyor. Yani bu karda da evvelki karda da kamyonlarla gelip tonlarca tuz alan AK Partili ilçe belediyeleri bugün çıkıp tuz yerine bize kum verdiniz diyorlar. Büsbütün iftiradan ibarettir.
Sayın lider İstanbul’da güya birinci kez kar yağdı da İstanbul’da beşerler birinci kere yollarda kaldı bu gerçek değil. Bundan evvelki yıllarda da ne vakit kar yağsa İstanbul’da da çok önemli problemler oluyordu. Fakat şurada haklılar. İdarede olan, vazife yapan bir siyasi parti olarak ve idare olarak İstanbullularımızın bir dakikasını bile yollarda boş yere geçirmesine razı olmamak gerekiyor.
Orada bir eksikliğimiz varsa elbette ki bu tip eksikliğimizdir, bunu kabul ederiz. Bütün İstanbul halkından da bu bahiste özür dilemeyi de biliriz. Biz AK Partililer üzere değiliz. Özür dilemek bu hususta bence bir fazilettir. Bir vatandaşımızın bir tek dakikasına bile mal olduysak, tekrar tekrar özür dileriz. Ancak biz bu sıkıntıları çözeriz Sayın Lider. Çözdük de bakın dört gün boyunca kar yağdı. Rastgele bir sorun yaşandı mı, Allah’a çok şükür yaşanmadı.
“Komisyon liderimiz bize vereceği aklı gitsin sayın bakanlara versin”
Şimdi akıllı kentler komite liderimize ben bir teklifte bulunuyorum. Bu söyleyeceğim şeyleri şu an kendileri iktidarda. Tahminen masraflar Sayın Bakanlara bu mevzuda biraz akıl verirler. Bu sıkıntıyı çözerler. Geçen ocak ayındaki karda İstanbul’da İBB idaresindeki sorumluluk alanlarında daima bu türlü yedi-sekiz saatlik bir kasvetler yaşandı. Lakin tam o sırada üçüncü havalimanında dört gün boyunca beşerler mahsur kaldı. Dört gün boyunca uçaklar uçamadı, inemedi, kalkamadı Sabiha Gökçen Havaalanı tıkandı. İstanbul Havalimanı’na giden bütün yollar tıkandı. Beşerler yollarda, beşerler uçakların içinde kaldı. Uçaklarından inenler, otobüslerin içinde kaldı, saatlerce havalimanına varamadılar. Basın Ekspres Yolu kapandı, Kuzey Anadolu Otoyolu kapandı. Isparta’da bir kar yağdı, günlerce Isparta’ya elektrik verilemedi. Konya’da kar yağdı, günlerce Konya’ya elektrik verilemedi. Ülkemizin iki büyük kenti İstanbul ve başkentimiz Ankara ortasında günlerce yol kesildi. Bolu Dağı günlerce kapandı. Gaziantep otoyolu kapandı, ki Gaziantep’ten Adana’ya giden otoyoldur. Helikopterlerle yollarda kalanlara yardım götürüldü orada. Hiç bunları düşünmüyorlar. Yani tıpkı periyotta organize sanayi bölgelerine elektrik verilemedi bu ülkede. Elektrik verilemediği için sanayi bölgelerinde üretim yapılamadı. Milyarlarca dolarlık bu ülkenin iktisadı ziyan gördü.
Bakın meseleleri çözeriz. Fakat bence kurul liderimiz iktidarda, kendileri bize vereceği aklı gitsin Sayın Bakanlara versin. Onlar evvel bu problemleri çözsünler. Ondan sonra gelirler burada İstanbul’u konuşma hakkına sahip olurlar. Biz misyonumuzun farkındayız yapmamız gerekenlerin farkındayız, eksiklik varsa bunları çözeriz. Lakin bu ülkenin problemlerini çözmesi gerekenleri de vazifelerini yapmaya davet ederiz.
