CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Şehit Aileleri ve Gaziler Buluşması’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu, ‘helalleşme’ davetinden kelam ederken sitem dinlediğini de tabir ederek, diye konuştu.
Satırbaşları şöyle:
Şehitlik bizim inancımızda da, kültürümüzde de, ömrümüzde da çok değerli bir gerçektir. Hepimiz yaşarız, hayatımızı sürdürürüz lakin sonuçta hepimiz faniyiz. Şehit dediğimiz, baş tacı etmemiz gereken kişi lakin kendi ülkesi için ve bizlerin huzur içinde yaşaması, bayrağı, vatanı için canını feda eden kişidir. O nedenle şehitlik mertebesi son derece değerli bir yerdir.
Şehitlerimiz ve aileleri için sanki siyaset kurumu bana nazaran elinden geleni yapmadı. Yapılması lazım. Şehidimiz elbette ki baş tacımızdır. Devlet merasimi ile uğurluyoruz ancak geride bir aile, evlatlar kalıyor. Aileye, evlatlara gerekli ihtimamı gösteriyor muyuz? Bu bahiste başarılı değiliz.
Sorun, siyaset kurumunun olayları biraz sıcaklık geçtikten sonra vakte terk etmesi. Çok sayıda şehit ailemiz var. Vakit zaman yasalar çıkarıyoruz. Gazilerimiz var tıpkı biçimde. Yaşıyorlar lakin vücutlarından bir kesim veriyorlar. Onların haklarını, hukuklarını sahiden teslim ediyor muyuz?
Bir öteki acı tablo daha. Şehit şehittir ortalarında ayrımcılık olmaz. Gazi gazidir ayrımcılık olmaz. Bütün bunların tamamının belirli bir çerçeve içinde ele alınıp sorunun çözülmesi lazım. Biz bunu yapabilirsek misyonumuzu yerine getirmiş oluruz.
Ankara’da oturup kanun teklifi vermekle bu sorun çözülmez. Evvel sorunu yaşayanı dinlemeniz lazım. Bugüne kadar pek çok kanun çıktı fakat söylediğim formül izlenmediği için her seferinde çıkan kanunda bir eksiklik, yanlışlık oldu. Her çıkan kanun bir kümenin sıkıntısını çözerken başka kümeleri mağdur etti. Bu hususta biz gayret harcadık. Hazırladığımız kanun teklifini bütün derneklere gönderdik. Kanun teklifimiz kabul etmedi lakin ardını bırakmış değiliz.
Şehit ve Gaziler için 8 unsurluk tahlil paketi
Şehit aileleri, gaziler yakınıyor biliyorum. Artık size 8 husustan oluşan bir tahlil paketi sunacağım.
Bizim devlette bir muhatabımız yok diyorlar. Bizim bir merkezimin olması lazım diyorlar. Bunun için Şehit Yakınları ve Gaziler Yüksek Şurası’nın kurulması lazım. O şura görüşecek ve size yanıt yazacak. Birinci nokta evvel devletin içinde bağımsız çalışan bir kurumun oluşturulmasıdır.
İkincisi Şehit yakınları ve gaziler ortasında ayrımcılık var. Bunun kalkması lazım. Kore gazileri var. Kore’ye gittiler, bu ülke için. Üçüncü sınıf evlat muamelesi görüyoruz diyorlar. Ayrımcılık yaparsanız toplumu ayrıştırırsınız. Ayrımcılığa son veren kanun teklifini hazırladık. Parlamentoda reddedildi. Benim boynuma borçtur ben bunu yapacağım.
Alınan aylıklar var. 121 lira mı ne bir aylık veriyorlar bir polis şehidimizin ailesine verilen aylık. İnanır üzere değil. Anne ve babalara bağlanan aylıkların en düşük memur aylığına eşitlenmesi lazım. Bunun kural olarak uygulanması lazım.
18 yaşından büyük olan ve öğrenci olmayan şehit evlatları var. Şehidimiz, gazimiz var. Onların evlatları var. İşsiz ve biz onlara sahip çıkmıyoruz devlet olarak. Bu devletin ayıbıdır. Niçin 1-2 kişi? Milyonlarca çalışan var devlette. Şehidimizin, gazilerimizin evlatları varsa ve işsizse devletin alıp istihdam etmesi lazım. Bu beşerler bu ülkenin bekası için çaba ettiler.
Eğitim konusunda da, şayet 18 yaşından küçük çocuk okuyorsa eğitimin bütün süreçlerinde şehit yakınlarının ve gazilerin evlatlarının masraflarının devlet tarafından karşılanması lazım. Eğitim masrafı dediğiniz milyarlarca para değil.
Gaziye bir protez vermişler bir müddet sonra bozuluyor. Yenisini alacak 50 dereden su getiriyorlar. Bu insan gazi ya, sıradan bir insan değil. Bu ülkenin bayrağı, vatanı için çaba etti. Bir devlet bu kadar çaresiz olamaz. O vakit devletin, ‘En âlâ sıhhat imkanlarını milletvekiline sağlanıyor birebir imkanı şehit yakınları ve gazilere de sağlamamız lazım’ demesi lazım. Benim sizden ricam bunları talep edin.
Başka bir acı olay daha var. Malul sayılmayan gaziler. Birine ‘tırnağında bir şey olursa gazi yapacağım’ diyorsunuz, öbürü bedeninde mermi taşıyor ‘Hayır sen gazi değilsin’ diyorlar. Niçin değil? Bu işin objektif kuralını koymamız lazım.
Siyaset kurumunun günahı çok. Beşiktaş’ta terör saldırısı oldu 39’u polis 47 şehidimiz vardı. Kampanya açıldı paralar toplandı. Bir mühlet sonra bunlar unutuldu. Bu kardeşiniz unutmadı. Bir baktık paralar ödenmemiş. Bu siyaset kurumunun en büyük ayıplarından birisidir. Birebir biçimde 15 Temmuz gazileri için de paralar toplandı, vakıflar kuruldu. Vakfı bulamadık evvel. Paralar nerede diye sorduk, hala paraların ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Siz sıkıntılısınız biliyorum lakin ben de kaygılıyım. Çözeceğiz inşallah, birlikte çözeceğiz.
Ben helalleşmeden kelam ettim. Artık kutuplaşmanın, hengame etmenin hiçbir yararı yok. Bu hoş ülkede hepimiz barış ve huzur içinde yaşayabiliriz. Arbede etmeden, ayrıştırmadan yapabiliriz. Herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir Türkiye’yi inşa edebiliriz.
