Bursa’nın Osmangazi ilçesinde bulunan Mithatpaşa Ortaokulu Müdürü Haydar Akın, erkek ve kız öğrencilerin sıralarda yan yana oturtulmaması için okul öğretmenlerine yazı göndermişti. Olayın gündeme gelmesiyle birlikte hakkında soruşturma başlatılan Akın, vazifesinden alınmıştı.
Haydar Akın’ın soruşturmadan birkaç gün sonra vazifesine iade edilmesine yansılar sürüyor. Eğitim-İş Sendikası Merkez İdare Heyeti ve Eğitim-İş Bursa Vilayet Temsilciliği, Bursa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim-İş Sendikası Genel Lideri Kadem Özbay, “Eğitimde patlak veren bir gericilik skandalı daha AKP eksenindeki MEB’in gayretiyle ört bas edilmek istenmektedir. Bursa’da harem selamlık eğitim için harekete geçen bir okul müdürü, hakkında soruşturma başlatıldığı ilan edildikten 5 gün sonra sessiz sedasız misyonuna iade edilmiştir” dedi.
Eğitim-İş’ten okula ziyaret
Basın açıklamasından sonra Mithatpaşa Ortaokulu’na ziyaret düzenleyen Eğitim-İş, burada öğretmen ve öğrencilerle bir ortaya geldi.
halktv.com.tr’ye Mithatpaşa Ortaokulu’na düzenledikleri ziyareti anlattı. Genel Lider Özbay, okul müdürünün ziyaretleri esnasında okulda olmadığını söz ederek, “Muhtemelen geleceğimizi duyduğu için gitmiş olabilir. Biz müdür yardımcısını, öğretmen arkadaşları, çocuklarımızla, okulda çalışanlarla, hepsiyle öğretmenler odasında buluştuk, konuştuk” dedi.
Özbay, okuldaki buluşmada öğretmenlere yanlarında olduklarını tabir ettiklerini söyleyerek kelamlarına şöyle devam etti:
Benzerlerini daha evvel kelamlı yapmış
Özbay, ziyareti esansında okuldaki öğretmenlerin kendilerine müdür Haydar Akın’ın bu tıp şeyleri daima yaptığını belirterek şöyle konuştu:
“Daha evvel bu müdür arkadaş bunun benzerilerini kelamlı olarak da yapmış. Kız çocuklarının kıyafetlerinden öğretmenlerin bile kıyafetlerine kadar ‘Hocam, şöyle olmasa, bu türlü olmasa’ üzere. Adamın gericiliği tescilli zaten”
‘Suç duyurusunda bulunacağız’
Özbay, Haydar Akın’ın bu olayın tek sorumlusu olmadığını, onu misyona iade edenlerin de hatalı olduğunu söyledi. Cürüm duyurusunda bulunacaklarını da belirten Özbay şöyle devam etti:
“Akit paçavrasının bizim arkadaşlarımızı maksat göstermesi ve Eğitim Bir Sen’in açıklamasıyla ilgili hata duyurusunda bulunuluyor. Aslında olayla ilgili cürüm duyurumuzu yapmıştık. Hem idari manada hem de hukuksal manada, isimli manada süreci sonuna kadar takip edeceğiz”
Bu ortada Eğitim-İş’in basın açıklaması şöyle:
“
UNUTTURMA SORUŞTURMASINA KANMIYORUZ
Eğitimde patlak veren bir gericilik skandalı daha AKP eksenindeki MEB’in eforuyla örtbas edilmek istenmektedir. Bursa’da harem selamlık eğitim için harekete geçen bir okul müdürü, hakkında soruşturma başlatıldığı ilan edildikten 5 gün sonra sessiz sedasız vazifesine iade edilmiştir.
Böylece; öğretmenlere kız ve erkek öğrencileri farklı oturtmaları için kanun ve yönetmeliğe karşıt biçimde talimat veren Osmangazi’deki Mithatpaşa Ortaokulu’nun müdürü Haydar Akın, Suudi Arabistan tipi bir eğitim düşü kurduğu koltuğuna kavuşturulmuştur.
Skandal birinci patlak verdiği sırada ‘Soruşturmanın takipçisi olacak, bu skandalın göstermelik ataklarla unutturulmasına müsaade etmeyeceğiz!’ demiştik. Gelinen noktada gerici müdür hakkında başlatılan soruşturmanın -tam da ima ettiğimiz gibi- yalnızca kamuoyunun reaksiyonunu dindirme emeli taşıdığı ortaya çıkmıştır. Misyona iade haberinin yarattığı sansasyonu da dindirmek için ‘soruşturma sürüyor’ tekerlemesi söylense de, yılanın kıvrımlarından başının nerede olacağı görülmektedir.
Bu da yetmezmiş üzere varlığı gerçek gazete ve gazetecilere hakaret olan YeniAkit denen lümpen kara propaganda aracı, müjde olarak verdiği vazifeye iade haberinde, skandalın peşini bırakmayan sendikamızı ve üyelerimizi gaye göstermiş, Utanmadan çağdaş eğitim için çaba eden bizleri kumpasçı ilan etmiştir. Kendisini ‘yavuz’ zanneden her hırsız üzere tüm mesken sahiplerini bastırabileceğini sananlara söyleyeceğimiz tek kelam ise ‘Bu konut, o konut değildir!’
Kumpasçı arayan varsa müdür Haydar Akın’ın enteresan meslek serüvenine bakabilir. Çünkü sendikamızın araştırmaları ortaya koymuştur ki, eğitimde şeriat dileğiyle yanıp tutuşan bu müdürün kökleri çok daha derindedir ve hasebiyle bu hadise, AKP’nin eğitimi kimlere emanet ettiğinin röntgenidir.
Araştırmalarımıza nazaran; Haydar Akın, Osmangazi’ye bağlı Dürdane Köyü’nün okul müdürü iken açılan uydurma bir soruşturma sonucu, 2013’te “sürgün” ismi altında Bursa’da yönetici adaylarının en çok istediği Mithatpaşa Ortaokulu’nda görevlendirilmiştir. Değil sürgün, terfi sözünün bile az kalacağı bu adapsız yer değiştirmeyi yapan devrin Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Atilla Gülsar’ın, vazife müddetinde devirde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu için yargılanması ise gözlerden kaçan, manidar ve vahim bir ayrıntıdır. Yani Haydar Akın’ı terfi ismi altında Bursa’nın en merkezi devlet okullarından birine atayan eski Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü, FETÖ ilişkisi nedeniyle uzun mühlet tutuklu yargılanmıştır ve şimdilerde ise sıhhat durumu nedeniyle yargılamasına tutuksuz devam edilmektedir.
Kumpas arayanlar, Haydar Akın’ın gariban bir köy okulunda müdürken soruşturma mazeretiyle kentin en beğenilen okuluna atanmasına, bu atamayı yapan devrin yetkilisinin 35 yıl mahpus istemiyle yargılandığı terör davasına, Akın’ın harem selamlık eğitim isteme skandalından sonra dahi nasıl inatla misyona iade edildiğine bakabilir. Zira bilsinler ki bizim baktığımız yer tam burasıdır.
Ayrıca Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Eğitimde şeriat düşleri kuran bu müdürün bir daha okul kapısından bile sokulmaması gerekirken, adeta 5 günlük soruşturma tatiliyle yetinilmesinin acı sonuçları olacaktır. Gerici müdür Haydar Akın, verdiği harem selamlık eğitim talimatıyla, uymakla yükümlü olduğu ‘okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılmasını’ temel kılan Ulusal Eğitim Temel Kanunu’nu çiğnemiştir. Bu yüzden soruşturmanın cezasızlıkla sonlanması, MEB’in kendi kanununu hiçe sayması, kendini kadükleştirmesi manasına gelecektir. Bu soruşturmadan ceza çıkmaması, AKP’nin 20 yıldır liyakati bir tarafa bırakıp gericilik ve yandaşlık kriterleriyle atadığı okul yöneticileri için bir dolaylı teşvik manası taşıyacaktır. Başöğretmen’in eğitim neferleri olarak buna müsaade vermeyeceğiz!
Soruşturma bizleri şaşırtacak derecede adil biçimde sonlanmazsa hem tüm hukuksal yollara başvuracak hem de skandalın unutulmaması için gayret edeceğiz”
