Önce seçim kanunu.
Sonra Temmuz ayına artırım vaatleri…
İktidar bir şeyler deniyor.
Daha da deneyecekleri var.
Uzatmayayım. Parti kulislerini tam bir ay sonra tekrar yokladım.
Son yazıda, bir hafta gecikmeyle hakikat çıkan kabine değişikliğini bana fısıldayan isimlere gittim.
Muhalefet koridorlarında duyulan “AKP’nin Haziran ayına dair bir çalışması var” argümanını sorarak başladım.
İki yıl öncesine kadar Beştepe’den çıkmayan ve parti ile ilişiğini “henüz” kesmemiş eski bir milletvekili. İddia etmesi pek de güç olmayan bir partiye geçiş arefesinde.
Yakında müellifim.
Haziran’da ne olacağını sorunca “Öcalan mektubunu soruyorsun galiba” dedi.
Devamı şöyle geldi:
“Bir mektup olacaktır plana nazaran. Zira bu defa geniş kapsamlı değil dar çerçevede bir tahlil süreci gayesi var.”
Hatırlarsınız; Cumhurbaşkanı Erdoğan, “istihbari güvenlik” takımlarının Öcalan ile görüştüğünü doğrulamıştı.
Gelelim dar çerçevede tahlil sürecine…
Nasıl olacağını sordum:
“Ben de hiçbir formda formüle edemedim. Dar çerçeve dedikleri HDP’siz ve aslında TBMM olmadan. MHP ile ittifak sürerken de bu durum fakat güvenlik bürokrasisinin merkezinde bir sürece işaret eder.”
Peki kimler yürütüyor bu planı?
“İnanılmaz fakat buna sahiden inanan bir grup var. Hatta bu takım, Tayyip Bey’in yeni başlayan vefa buluşmalarının da en büyük mimarı. Kemal Bey’in “Helalleşme” çıkışı ses getirince buna ikna ettiler. O buluşmalarda da süreç konuşuluyor, birebir diyaloglarda daha çok.”
Bu satırlardan sonra hatırlatmak kaide.
Güvenlik bürokrasisinin son çalışması, tekrarlanan İstanbul seçimleri için getirilen Öcalan mektubuydu.
Malum, o kadar haber bombardımanına karşın karşılık bulmadı ve Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden avukatları aracılığı ile paylaştığı bir cümlelik bildiri o mektubu rafa kaldırdı.
Şimdi tekrar güvenlik bürokrasisi göz önünde devreye sokulur mu?
Kapı gerisinde süren görüşmeler kamuoyunun duyacağı biçimde paylaşılır mı?
Erdoğan’ı vefa buluşmasına ikna edenler, buna da ikna eder mi?
İktidarın meşhur son seçim kurşunu, bir tekrardan mı ibaret?
Bu yazı çok soru doğurur.
Haziran’a da çok var.
Yoklamaya devam.
