Çağdaş Hukukçular Derneği, Amasra maden faciasına ait savcılığın düzenlediği fezlekede “büyük eksiklik” olduğunu belirterek; “Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından fezleke içerisinde tanım edilen sorumluluk kapsamının TTK Genel Müdürlüğünü de içine alacak seviyede olmasına rağmen TTK Genel Müdürlüğü seviyesindeki sorumluların fezleke içerisine dahil edilmemesi büyük bir eksikliktir. Uzman Raporunda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı ile ÇSGB ve MAPEG denetçilerinin de Bartın cumhuriyet başsavcılığı tarafından hazırlanacak iddianameye kuşkulu sıfatı ile dahil edilmesi bir zorunluluktur” denildi.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ilişkin maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde yaşana faciaya ait Amasra Cumhuriyet Savcısı Ozan Mert Alıcı, TTK yöneticilerinin yer aldığı 23 kişi hakkında fezlekesini hazırladı. Çağdaş Hukukçular Derneği, yaptığı yazılı açıklama ile fezlekeyi kıymetlendirdi.
Açıklama şöyle:
“14 Ekim 2022 tarihinde Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi’nde yaşanan ve 42 madencinin hayatını kaybettiği, 4 madencinin ise hala ağır bakımda olduğu katliama dair Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2022/981 Numaralı Soruşturma tamamlanarak ilgili savcılık fezlekesi 13 Ocak 2023 tarihinde Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
‘TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı ile ÇSGB ve MAPEG denetçileri dahil edilmedi’
Toplam 23 kuşkulu hakkında hazırlanan fezlekeye 31 Ekim 2022 tarihli eksper raporunda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı ile ÇSGB ve MAPEG denetçilerinin dahil edilmediği görülmektedir. Fezleke içerisinde özetle; olayın direkt mağduru olan 8 emekçi ile birlikte toplam 51 şahit sözüne, 45 müşteki sözüne, 31 Ekim 2022 ve 28 Kasım 2022 tarihli Uzman Raporlarına, İsimli Tıp Raporlarına, Sayıştay Raporlarına, Teftiş Raporlarına ve Tübitak Raporlarına yer verildiği görülmüştür.
Tespit edilen kusur ve eksikliklerin, fezleke içerisinde 8 alt başlıkta sıralandığı anlaşılmaktadır. İlgili alt başlıklar: ‘1-Metan gazı ve karbon monoksit gazı sensörlerinin takibindeki ihmal, 2- Havalandırma Arızalarının Giderilmemesi, 3-Patlamanın Gerçekleştiği -320 Sağ Kalın Damar Tünelinde (baca) Yapılan Ani Gaz Ve Kömür Püskürtmesine Karşı (degaj) Yapılan Ve Patlamaya Neden Sondaj Çalışması, 4- İşçinin Giriş Çıkış Kayıt Datalarının Sıkıntılı Olması ve Bu Konunun Emekçilerin Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi, 5- Sayıştay Raporları İle Tespit Edilen Eksiklikler, 6- İşçi Görevlendirmesindeki ve Sayısındaki Eksiklikler, 7- Personellerin Eğitilmesi Kapsamındaki Eksiklikler, 8-Patlayıcı Unsurların Depolanması, Nakliyesi Ve Patlatılması Mevzuatı Kapsamındaki İhmaller’ formundadır.
‘İşletme idaresi sorumlu’
Savcılık fezlekesinde İsimli Tıp Raporlarındaki tespitlere yanlışsız halde yer verildiği bu açıdan kolluk fezlekesindeki maddi yanlışın giderildiği görülse de kolluk fezlekesindeki değerlendirmeye paralel biçimde olay günü -320 kotundaki ilerleme çalışmaları sırasında yapıldığı söylenen ikinci dinamit atımının grizu patlamasını tetiklediği değerlendirmesi yapılmıştır. Ancak bu uygulamadan işletme idaresinin sorumlu olduğu sonucuna varıldığı görülmektedir.
Fezlekenin ‘Hukuki Nitelendirme’ başlıklı kısmında ise şüphelilerden; ATİM YK Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, Üretim Başmühendisi Mehmet Tural ve İSG ve Eğitim Müdürü Volkan Soylu’nun muhtemel kast kararları uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve mümkün kastla öldürme kabahatinin ögelerinin oluştuğu değerlendirmesi yapılmıştır.
‘Riskli havalandırma ile üretime devam edilmesine müsaade verilmiş’
Olası kast değerlendirmesine destek münasebetin hazırlanan uzman raporuna paralel halde: ‘dahil oldukları idare ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, kâfi yatırım yapılmadan ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını sağlamadan maden ocağında üretimin devam etmesine müsaade verdikleri, havalandırmanın güzelleştirilmesi ile ilgili olarak projeyi uygulamaya geçirmeyerek yahut alternatif olarak rastgele bir havalandırma sistemi düzenlemeden riskli havalandırma ile üretime devam edilmesine müsaade verdikleri’ olduğu ve öbür tespit edilen kusurlu durumların sıralandığı görülmektedir.
Diğer 19 şüphelinin ise ATİM işletmesindeki sorumluluklarına paralel formda yapılan değerlendirmeler ile şuurlu taksir kararları uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve şuurlu taksirle mevte ve yaralanmaya neden olma cürmünün ögelerinin oluştuğu değerlendirmesi yapılmıştır.
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından fezleke içerisinde tanım edilen sorumluluk kapsamının TTK Genel Müdürlüğünü de içine alacak seviyede olmasına rağmen TTK Genel Müdürlüğü seviyesindeki sorumluların fezleke içerisine dahil edilmemesi büyük bir eksikliktir. Bu vakte kadar kamuoyuna duyurduğumuz müşahede raporlarında ısrarla vurguladığımız üzere 31 Ekim 2022 tarihli Uzman Raporunda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı ile ÇSGB ve MAPEG denetçilerinin de Bartın cumhuriyet başsavcılığı tarafından hazırlanacak iddianameye kuşkulu sıfatı ile dahil edilmesi bir zorunluluktur.
42 emekçinin vefatında ve onlarca personelin yaralanmasında kusuru tespit edilen tüm şüpheliler yargı önünde hesap verene dek çabaya devam edeceğiz”
