Alzheimer son devirde ileri yaştaki insanlarda değil artık genç yaştaki insanlarda da görülmeye başladı. Alzheimer rahatsızlığından korunmak mümkün. Bazen bu hastalık genetik bazen de hayat usulüyle alakalı olabiliyor. Şimdi hastalığın tedavisi bulunamadı. Fakat hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkün olabiliyor. Alzheimer olmamak için terk etmeniz gereken birtakım alışkanlıklar var.
NTV’de yer alan bir haberde; Beyin ve hafıza sıhhati için değerli bilgiler paylaşıldı. Son vakitlerde konuşurken söz bulmakta zahmet çekip, konuşulanları anlamakta zorlandığınızı hissediyorsunuz, işlerinizi planlayamıyor, iş toplantılarını kaçırıyorsanız, gündelik para hesaplarında zorlanıyor, gittiğiniz yolları şaşırıyor hatta çok yeterli bildiğiniz yemekleri bile yapamıyorsanız dikkat, Alzheimer başlangıcı olabilir. Bu ikazları dikkate alırsanız bu hastalıktan kurtulma bahtınız çok daha fazla olacaktır.
Bu tıp şikayetler kapınızı çalmaya başladıysa kesinlikle bir nöroloji uzmanına başvurun. Çünkü günümüzde ömür müddetinin uzamasıyla daha sık karşımıza çıkan Alzheimer, yavaş başlayıp vakitle berbatlaşan kronik bir beyin damar hastalığı.
Unutkanlık yakınması ile hastaneye başvuran hastalarda Alzheimer’ın en sık görülen erken evre belirtisinin, yakın devirdeki olayları hatırlama zahmeti olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Müge Koçak, hastalık ilerlediğinde ise konuşma sorunları, etrafa ahenk, duygudurum bozukluğu, motivasyon zahmeti ve kendine bakımda bozulma üzere şikayetlerin eklendiğini söyledi.
Alzheimer’da en kıymetli risk faktörlerinin aile hikayesi ve ileri yaş olduğunu belirten Koçak, hastalığın görülme sıklığının 65-85 yaş ortasında her beş senede bir, iki katına çıktığını belirterek hastalıktan korunmada tesirli olabilecek 10 tedbiri anlattı:
Hayal kurmayı ihmal etmeyin: Merak ve öğrenme isteğinizi devamlı canlı tutun. Kitap okumak, bulmaca çözmek, hobi edinmek, tertipli toplumsal aktivitelerde bulunmak, yeni beşerlerle tanışmak, yeni bir lisan öğrenmeye çalışmak beyin işlevlerinin canlı tutulmasını sağlıyor. Bol bol araştırın, ‘düşünün’ ve hayal kurmayı ihmal etmeyin.
Spor yapmadan günü bitirmeyin:
Çalışmalar; her gün nizamlı idman yapmanın beyne yeterli geldiğini, beyninizde yeni sinirsel irtibatlar oluşturduğunu, yeni beyin hücrelerinin üretilmesini sağladığını, düşünme marifetini artırdığını ve Alzheimer’ın başlama vaktini geciktirdiğini hatta önlediğini ortaya koyuyor. Ayrıyeten yapılan antrenmanlar Alzheimer için risk oluşturan berbat kolesterol ve diyabet üzere hastalıkları da denetim altına almaya yarıyor. Bu nedenle gün içerisinde kesinlikle hareket edin, her gün en az 45 dakika sistemli ve tempolu yürüyüşe çok itina gösterin. Spor yapmadan günü bitirmeyin.
Hazır yiyeceklerden uzaklaşın: Günlük hayatın koşuşturmacasında sağlıklı beslenme alışkanlığı lüks haline geldi. Vakit kısıtlamasından ötürü hazır yemekler yiyor, metabolizmamızı bozuyoruz. Fast-food alışkanlığınızdan vazgeçin; yağlı, tuzlu, kızarmış ve hazır yiyeceklerden uzak durun. Zira bu çeşit beslenme alışkanlıkları kalp damarlarında olduğu üzere beyin damarlarına ziyan veriyor ve Alzheimer hastalığı gelişme riskini artırıyor. Kalp ve damar dostu besinlerden oluşan; zeytinyağı, balık, meyve ve zerzevat yüklü olan, kurubaklagilleri de içeren besinler ise Alzheimer hastalığına karşı muhafaza sağlıyor.
Siyah Çikolata Tüketin: Siyah çikolatanın içerisinde bulunan ve antioksidan özelliği olan Resveratrol, bilişsel gerilemeyi geciktiriyor. Yapılan çalışmalar da çoka kaçmamak kaydıyla günde bir-iki modül bitter çikolata tüketmenin zihinsel gerilemeyi azalttığını gösteriyor.
Stresi siz yönetin!: Bedeniniz tansiyon (stres) altındayken kortikosteoritler ismi verilen ve bir buhran durumunda sizi koruyan hormonlar üretir. Lakin iş meseleleri, trafik ve mali tasalar üzere günlük olayların tetiklediği daima tansiyon hali tehlikeli olabilir. Bu, vakit içinde beyin hücrelerini tahrip eder ve yeni hücre oluşumunu bastırır. Bu sebeple gerilimle başa çıkabilmeye çalışın, gerilime teslim olmayın.
Fazla kilolarla savaşın: Araştırmalar sonucunda beden yükünün Alzheimer riski ile gerçek orantılı olduğuna işaret ediyor. Şişmanlar daha çok risk altında bulunuyor. Bu nedenle beden kitle indeksine nazaran çok kiloya sahipseniz kesinlikle tedavi olun ve ülkü beden kilonuza kavuşmaya çalışın. Fazla kilolardan kurtulmak beyin sıhhati için de çok büyük değer taşıyor.
Gece lambasıyla uyumayın: Kaliteli bir uykunun hafızayı güçlendirmede kıymetli bir rolü var. 6-8 saat ortası tertipli uyku belleği muhafazada yarar sağlıyor. Bölünmüş veya gece lambasıyla, karanlık olmayan bir ortamda, yetersiz uyku ise Alzheimer ile irtibatlı olduğu bilinen ‘amyloid plak’ oluşumunu artırıyor ve beyin sıhhatini muhafazada değerli katkı sağlıyor.
Alkol ve sigaradan uzak durun: Araştırmalar çok alkol ve sigara kullanımının, hayatın ileri periyotlarında Alzheimer riski oluşturduğunu gösteriyor. Alkol ve sigara tüketimi beynin küçülmesine, bilhassa de hafıza ile ilgili olan ‘hipokampüs’ kısmının küçülmesine neden oluyor.
Metabolik hastalıkları denetim altına alın: Alzheimer’da kardiyovasküler hastalıklar ve beyin damar hastalıkları üzere diyabet, hipotiroidi ve hipertansiyon hastalıklarının da risk faktörleri oluşturduğu görülüyor. Bu nedenle tüm bu risk faktörlerinin denetim altına alınması ve tedavinin takip edilmesi gerekiyor.
Gerekirse B12 ve folik asit dayanağı alın: Vitamin ve minerallerle ilgili yapılan çalışmalarda unutkanlık üzerine vitaminlerin tesiri hakkında dengeli ispat bulunmamış olup, yalnızca folik asit ve vitamin B12 eksikliği ile bilişsel işlevlerde azalma ortasında manalı ilgi bulunmaktadır. Bu nedenle tabip önerisi ile gerekirse B12 ve folik asit desteği almak yararlı olmaktadır.
