CHP Mersin Milletvekili Ali Uzman Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda, seçim mevzuatında değişiklik teklifinin, vilayet ve ilçe seçim heyeti lider ve üyelerinin seçimi ile ilgili belirleyen beşinci hususu üzerinde konuştu.
Teklifin en kritik ve en düşünceli hususlarından birinin beşinci husus olduğunu lisana getiren Başarır, şunları söyledi:
“Kıdemli yargıçlar yerine birinci sınıfa ayrılmış ya da birinci sınıf yargıçları getirdiniz. Onlar artık seçim konseyi lideri olacak. Ben merak ediyorum, deneyim, bilgi, liyakat, yaş bu kavramlar sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?
‘Darbecilerin yapmadığını siz yapıyorsunuz’
Yıllarını bu mesleğe vermiş bu yargıçlar size ne üzere bir kötülük yaptı merak ediyorum. Lakin seçimler yaklaştıkça kaybetme korkusu sizi türel cambazlıklara itiyor. Sizi bir milletvekili daha nasıl fazla alırım olgusuna itiyor. 61 yıldır bu seçim yasası yürürlükte. Darbecilerin yapmadığını siz yapıyorsunuz. İhtilal periyotlarında yapılan maddelerde bile bu değişiklik yapılmadı.”
2010 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumunu anımsatan Başarır, kelamlarını şöyle sürdürdü:
‘Türkiye Cumhuriyeti’nin yargıçlarını torbaya koymak istiyorsunuz’
“Bugün 12 yıl oldu. Hala o devir atanan yargıçlar vazife yapıyor, ayıklayamadınız. O yargıçlar birinci sınıfa ayrıldı. Artık sandığı nasıl teslim edeceksiniz? Partinizin gençlik kolları, bayan kolları, yöneticilerinden avukatlıktan hakimliğe geçenler var. Avukatlıkta geçen müddet ve hakimlikte geçirdikleri mühlet ile birinci sınıfa ayrıldılar ve bugün sandıkları teslim edeceksiniz. Bu olmaz. Çok sakıncalı bir durum. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz bilmem fakat bu Türkiye Cumhuriyeti’nin yargıçlarını torbaya koymak istiyorsunuz. Nasıl kura çekeceksiniz? Neye nazaran yapacaksınız. Bu vakte kadar duymadığımız, bilmediğimiz, görmediğimiz uygulamaları önümüze koyuyorsunuz. Bu hususla ilgili asırlarca utanacağınız bir karara imza atıyorsunuz. Çekin bu maddeyi. Liyakatten, bilgiden, deneyimden korkmayın.
Bakın seçim sınırına gireceğiz. Cumhurbaşkanı adayları otobüslerle, tarifeli uçaklarla meydanlarda olacak, devletin kendine verdiği seçim bütçesiyle seçim kampanyası yürütecek fakat beyefendi, 10’un üzerinde uçakla Türkiye’yi gezecek. Sarayın ses sistemleriyle, sarayın platformlarıyla, sarayın makam araçlarıyla, yüzbinlerce litre akaryakıt ve mazotla seçim kampanyası yapacak. Bu utanç verici bir durumdur. Halkın üzerine attığı çayların, oyuncakların parasını Saray karşılayacak ve buna adalet diyeceksiniz. Bu utanç verici görüntüyü Türkiye Cumhuriyet hak etmiyor. Artık çok merak ediyorum bu yasa Meclisten geçti, Cumhurbaşkanının önüne geldi. 298 sayılı seçim yasasında başbakan ibareleri çıktı yerine Cumhurbaşkanı ibaresi de konulmadı. Cumhurbaşkanının bu maddeyi imzalarken yüzünün kızarması lazım. Hak etmiyorum ben bunu demesi lazım. Türkiye 60 yıldır bu türlü bir rezaleti görüyor demesi lazım. Lakin maalesef hırsınız her şeyin önüne geçmiş.”
Seçim Yasası’nın 65. unsuruna kesinlikle Cumhurbaşkanı ibaresinin konulması gerektiğini söyleyen CHP’li Başarır, “Cumhurbaşkanı ibaresi konulmazsa bu seçime şaibe karışır, bu seçime haksızlık, adaletsizlik karışır. 84 milyonun insanın parasıyla öbür adaylara nazaran Recep Tayyip Erdoğan seçim kampanyasını imtiyazlı bir biçimde yürütemez. Artık şunu düzgün bilin; Halk bir iktidarı göndermek istiyorsa hangi maddeyi getirirseniz getirin gönderir. Ben buradan, bir yüzükle gelen beyefendinin Katar’dan aldığı 500 milyon dolarlık uçakla meskenine gideceğini görüyorum” dedi.
