AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Küme Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan, dedi.
Grup toplantısının akabinde Suriyeli sığınmacılarla ilgili açıklama yapan Erdoğan, “Sığınmacıları kucaklayan bir iktidarız. Huzurlu bir ortamı sağlayınca kendileri istekli olarak döneceklerdir. Bayram periyodunda Suriyelilere yönelik bir kısıtlama olabileceğine yönelik sinyal verdi. Süleyman Bey’in dediği doğrudur” dedi.
Erdoğan’ın satırbaşları şöyle:
Bursa’da infaz müdafaa memurlarımızın içinde bulunduğu otobüse yapılan akında şehit olan memurumuza Allah’tan rahmet diliyorum.
Muhalefeti amaç aldı
Parti teşkilatlarımız ana kademesi ile gençlik kolları ile hamdolsun bereketli bir Ramazan ayı geçiriyor. Muhalefetin Ramazan’ın manevi atmosferini zehirleme eforlarına karşın bu mübarek günleri en hoş halde yaşamaya ihtimam gösteriyoruz. Muhalefet beş yıldızlı otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz vatandaşlarımızın yanında gereksinim sahiplerine ulaşmanın uğraşını veriyoruz.
Bizde her hal ve kural altında dik duracağız. Bizim ilham ve güç kaynağımız da tek muhatabımız da milletimizdir. Muhalefetin fitne ve tansiyon siyasetini aklıselimle savuşturacağız. AK Parti teşkilatları olarak kardeşlik ve kucaklaşma seferberliği başlatıyoruz. Bu seyahatte kapısı çalınmadık hane bırakmayacağız. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun ayrım yapmadan 85 milyonun her bir ferdine ulaşmayı hedefliyoruz. Özellikle bir devir partimiz içinde yer almış, sonra farklı sebeplerle teşkilatlarımızdan kopmuş kardeşlerimize ulaşmaya özel kıymet ve öncelik veriyoruz.
6’lı masa da hedefinde
Suriye’den Ukrayna’ya kadar dört bir yanımızda yaşanan hadiseler Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin kilit taşı olduğunu göstermiştir. Bu süreç, muhalefetin ve 28 Şubat ittifakının kendi menfaatlerinden diğer hiçbir gayelerinin olmadığını ortaya çıkarmıştır. Coğrafyamız kan ağlarken, tüm dünya son yarım asrın en büyük iktisat krizi ile uğraşırken 6 artı 1’li masanın tek kaygısı birbirlerine gol atmak, toplumsal medyadan birbirlerine ayar vermek, laf yetiştirmektir. Milletimiz masayı kimin kurduğunu, kimin yönlendirdiğini, masada hangi kirli pazarlıkların döndüğünü pek âlâ biliyor. Vatandaşlarımız 6’lı masanın her gün bir yenisi patlayan entrikalarını bir pembe dizi üzere kimi vakit gülerek, kimi vakit da utanarak takip ediyor. Daima hengame eden, daima kapris peşinde koşan 28 Şubat ittifakı Allah’ın müsaadesiyle 2023’ü bile göremeyeceklerdir. Türk milletinin demokratik kazanımlarına el koymak isteyenler yeniden kaybedeceklerdir. Bize düşen yalnızca daha çok çalışmak, daha fazla alanda olmaktır. Türkiye’de siyasetin adresi de merkezi de AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır. Türkiye için hayal kuran tüm insanlarımıza AK Parti çatısı altında yer vardır. Biz 11.5 milyona ulaşan üye sayısı ile biz tıpkı vakitte Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Gelin; büyük ve güçlü Türkiye’yi birlikte kuralım. Gelin ahdimizi yenileyelim.
‘Kudüs davası başkadır’
Son yıllarda Ramazan aylarını ya salgın, ya savaş ya da Müslümanlara yönelik taarruzların altında yaşıyoruz. Bu Ramazan’ı da kuzeyimizdeki kanlı savaşın trajik imajları eşliğinde karşıladık. Son günlerde de Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine yönelik yeni ataklar sebebiyle yüreklerimiz bir kere daha dağlandı. İsrail’den görüştüğümüz her başkana Kudüs’ün statüsü konusundaki hassasiyetlerimizi sürekli açıkça söyledik, söylüyoruz. Milletlerarası toplumu Filistinlilere yapılan haksızlıklara karşı hassas olmaya davet ettik, etmeyi de sürdüreceğiz. Bu sorunun maiyeti ve yol açabileceği felaketler bilindiği halde kasıtlı olarak bu biçimde davranılıyorsa o vakit işin içinde öteki hesaplar var demektir. İsrail ile siyasi – ekonomik bağlarımız için attığımız adımlar öteki, Kudüs davası diğerdir.
Tüm dünya sussa bile biz Kudüs davamızı en yüksek sesle sürdüreceğiz. Filistin Devlet Lideri, BM Genel Sekreteri, Ürdün Hükümdarı ile İsrail Cumhurbaşkanı ile yaptığım telefon görüşmelerinde bu bahisteki halimizi kendilerine tabir ettik. Temennimiz şu mübarek günlerde Kudüs’te yaşanan zulmün son bulmasıdır.
Pençe Kilit Operasyonu
Ayın 17’sinden itibaren süreç devam ediyor. Terör örgütünün ülkemize karşı atakları için üslenme bölgelerine yönelik kara ve hava ögeleri vasıtasıyla kapsamlı operasyon başlatıldı. Şehit olan 2 kahraman askerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Harekatla gayemiz hem Irak topraklarını terör örgütünün tasallutundan arındırmak hem de hudut güvenliğimizi garanti altına almaktır. Türkiye’nin tek emelinin hudutlarının güvenliğini sağlamak olduğunu bir defa daha tabir etmek istiyorum.
Biz içerde ne yaparsak yapalım ülkemize sızdırılan teröristlerin kökünü tam manasıyla kazıyamadık. Döktükleri kan daima arttı. Bir mühlet evvel terörle çaba konseptimizi değiştirdik. Terör örgütleriyle gayretimizi direkt kaynaklarına, inlerine hakikat genişlettik. Bu stratejinin tesirlerini de kısa müddette gördük. Sızmaları ve kaçışları büyük ölçüde engelledik. Irak’ta terörle çabamıza dayanak veren merkezi hükümet ve bölgesel idareye teşekkür ediyoruz. Suriye’nin bir kısmında palazlanmaya hazırlanan terör örgütünün başını da er geç ezeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Yaptığımız operasyonlardan terör örgütü ve yandaşları dışında rahatsız olan kimse yoktur. HDP, terör örgütünün payandalığı dışında hükmi şahsiyeti olmadığını bir defa daha ispatlamıştır. İnşallah yakında Kandil diye bir yer kalmayınca bu parti görünümlü terör örgütü payandasının da varlık sebebi ortadan kalkacaktır.
‘Çalışmak isteyen herkesin iş bulabildiği bir ülkede yaşıyoruz’
Bizde riyakarlık yok, ne düşünüyorsak onu söylüyoruz. Bu türlü olunca savaşan tarafların bile itimatını, itimadını kazanan bir ülkeyiz.
Elbette düşüncelerimiz, sancılarımız var. Hepsinin farkındayız, takip ediyoruz, üzerinde çalışıyoruz. Bunları da inşallah tahlile kavuşturacağız. Güney komşumuz Irak can imtihanını 2 milyonla, Suriye bir milyonla verdi. Artık Ukrayna tıpkı imtihanla yüzleşiyor. Terörle uğraşta imtihanımızı 40 bin canımızı toprağa vererek geride bıraktık. Yaşadığımız problemler şükürsüzlüğe, manevi isyana sürüklerse asıl felaketimiz işte o vakit başlar. Her karışında can ve mal güvenliğinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hamdolsun çalışmak isteyen herkesin iş bulabildiği bir ülkede yaşıyoruz.
