Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Beştepe’de gerçekleşecek toplantı saat 17.10 itibariyle başladı.
Toplantı saat 20:10 itibariyle sona erdi. Ana gündem unsuru Rusya-Ukrayna savaşı olan toplantıda Ukrayna’daki Türk vatandaşlarının tahliyesinin yanı sıra yurt içindeki gelişmeler de ele alındı.
Toplantı sonrası Erdoğan açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna ortasında devam eden savaşa ait de konuşan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu‘nun Rusya ve Ukrayna’ya giderek temaslarda bulunacağını bildirdi. Erdoğan, “Dışişleri Bakanımızı bugün Rusya’ya gönderiyorum. Yarın Moskova’da temaslarda bulunacak. Perşembe günü de Ukrayna’ya geçecek” dedi.
Kabine değişiklikleri
3 saat süren toplantının akabinde açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Sözlerime 4 Mart’ta kabinemize katılan Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci’ye güzel geldiniz diyerek başlamak istiyorum. Bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmelerin tarım ve besin kesiminin ehemmiyetini daha da artırdığı periyotta Vahit hocamızın çiftçilerimizin, ormancıların vizyonunu geliştirecek faaliyetlere imza atacağına inanıyorum.
Hayatın her alanında olduğu üzere kabinedeki misyonlar de bayrak yarışıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı süratli ve aktif karar almak için yaptığımız 8 değişiklikle kabinemizi daima ve dinamik tutacak adımları attık.
Koalisyonlar, erken seçimler sebebiyle ülkenin uzun ve orta vadeli programlar yapabilmesine, büyük projeleri hayata geçirilmesine imkan vermiyordu. Türkiye’nin idare değişikliği muhtaçlığı o denli bir anda ortaya çıkmış değil. Bu uzun ve yüksek bedelli tecrübeler sonunda varılmış bir karardır.
Yeni idare sisteminin gücü ve avantajlarını bilhassa kriz devrinde çok daha düzgün görebiliyoruz. Global ekonomik sarsıntıların, sıhhat krizinin, güvenlik riskinin ve daha birçok yıkıcı tehdidin üstesinden gelmekle kalmadık; bu süreçleri yeni fırsatlara dönüştürecek adımları attık.
“Tüm taraflarla konuşabilmeyi başarabilen ülkelerden birisiyiz”
2023 amaçlarımıza kararlılıkla ilerliyoruz. Bununla kalmıyor bölgemizde uzunca müddettir vicdanları kanatan haksızlıklara karşı sergilediğimiz etkin ve dirayetli tavırla belirleyici global güç pozisyonumuzu dost, düşman herkese kabul ettiriyoruz. İnsani ve siyasi bağları kesintiye uğratmadan tüm taraflarla konuşabilmeyi başarabilen ülkelerden birisiyiz.
Bugün ülkemizin ismi, bayrağı, gölgesi sonları dışında bile inanç, huzur, umudun sembolü haline geldi. Evvelce Türkiye olarak kendi vatandaşlarımızın gereksinimlerini karşılamakta meşakkat çekiyorduk. Dünyada işler yolunda giderken içerideki idare beceriksizliğiyle milyonlarca insanın işsiz kaldığı, herkesin umudunu kestiği kara günler yaşadık.
Bugün ise en sert global kayıplardan en az kayıpla çıktığımız bir yerde duruyoruz. Bütün bunları özellikle son 10 yıldır vesayet oyunları, terör atakları, darbe teşebbüslerine siyasi ve ekonomik tuzaklara karşın başardık. Bu devirde ülke güçlü bir idare sistemiyle yönetim edilmeseydi Allah göstermesin hangi felaketlere uğrayacağımızın takdirini milletimize bırakıyorum.
“Tek söyledikleri, her şeyi eskiye döndürecekler”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı çıkanlar ortaya kayda kıymet bir alternatif koyamadılar. Tek söyledikleri her şeyi eskiye döndürecekler. Geçtiğimiz yıl yeni anayasayla ilgili muhalefetten tekliflerini beklediğimizi söylemiştik. Ortaya tek bir metnin koyamadığını kederle gördük.
Yurt dışında hazırlanmış bir raporu güya kendi çalışmalarıymış üzere kamuoyunu önüne çıkaranların çalışmadıkları açıkça ortadadır. Bizim zati hayata geçirdiğimiz işleri kendi fikirleriymiş üzere söylüyorlar.
Antalya diplomasi forumu
Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek artan gücünün cazibesinin değerinin en büyük tezahürlerinden biri Antalya Diplomasi Forumu’dur. Antalya Diplomasi Forumu’nda dünyanın dört yanındaki 75 farklı ülkeden 17 devlet ve hükümet lideri katıldı.
Polonya cumhurbaşkanı, Türkiye’ye geliyor
2 gün boyunca Almanya’da çok değerli temaslarda bulunduk. Arnavutluk Başbakanı, NATO Genel Sekreteri, Slovenya Cumhurbaşkanı ile bir ortaya geldik.
Cumartesi günü Bosna Hersek Başkanlık Kurulu üyeleri, Bulgaristan Başbakanı, Irak Bölgesel İdaresi Başbakanı, Nijer Cumhurbaşkanı, Liberya Cumhurbaşkanı görüşmelerimiz oldu. Antalya Diplomasi Forumu’nun iştirakçi profili ve orada verilen bildiriler ve ülkemizin bölgesel ve global gelişmeler karşısında tavrını göstermesi bakımından kıymetli bir platform olduğuna inanıyorum.
Çarşamba günü İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’u resmi ziyaret akabinde sayın kardeşim İlham Aliyev’i ağırladık. Birebir gün akşamı Sayın Biden’la telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Pazar günü Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis ile verimli çalışma yemeği gerçekleştirdik. Dün de Almanya Şansölyesi Ankara’daydı. İkili görüşmemizin akabinde akşam geniş iştirakli bir çalışma yemeğini gerçekleştirdik.
Yarın Polonya Cumhurbaşkanı ile buluşacağız, kendisini konuk edeceğiz. Türkiye bir yandan dünyanın en büyük 10 iktisadına girme gayesiyle büyüme stratejisini kararlılıkla uygularken öteki yandan diplomaside merkez ülke pozisyonunu güçlendirmektedir.
“Kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiği hakikattir”
Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri alanlarda güçlü olması, kendi kendine yeterliliğinin ötesinde dost ve kardeşlerine takviye verecek pozisyona gelmesi tercih değil, mecburiyettir. Gereksinim duyduğumuzda şayet kendi işimizi kendimiz göremiyorsak, kendi planlarımızı yapıp uygulamıyorsak bize kimseden yarar yoktur.
Kalbi ve duası bizimle olan dost ve kardeşlerimizin dayanağı elbette kıymetlidir. Ancak fiilen kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi gerektiği hakikattir. Geçtiğimiz 20 yılda savunma sanayi, stratejik alanlarda üretim ve teknoloji gücü geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Temel altyapılar konusunda kayda paha hiçbir eksiğimiz kalmadı.
Önümüzdeki cuma günü açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü ve eser ve hizmet zincirinin altın halkalarından biri olacaktır. Milletimiz ortaya çıkan yapıtlardan ne yaptığımızı, niye yaptığımız görüyor, biliyor, takdir ediyor. Cuma günü açılış programında ülkemize kazandırdığımız yapıtların toplu bir değerlendirmesini yaparak görmek isteyen gözlerin huzuruna getireceğiz.
Sakarya’daki tank palet fabrikası üzerinden kendi ordusuna etmedik hakareti bırakmayanları, biz unutmadık. Kendi uçağımızı, kendi silahımızı, kendi arabamızı geliştirmemizi engelleyen zihniyetin bir sefer daha ülkemize birebir berbatlığı yapmasına müsaade etmeyeceğiz.
Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada genişleyen tesir alanının insanlarımız refahı üzerindeki olumlu sonuçlarını almaya başlayınca ülkemize kazandırdığımız geniş vizyonun kıymeti daha düzgün anlaşılacaktır.
“Eğitim konusunda değerli adımlar atıyoruz”
Eğitim ve sıhhat her vakit olduğu üzere bugün de önceliklerimiz en başında yer almaktadır. Dün 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle bir ortaya geldiğimiz sıhhat çalışanlarımıza uzun müddettir bekledikleri muştuları verdik. Sıhhat çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi ve özlük haklarını geliştirilmesini başta olmak üzere verdiğimi muştuların güzel olmasını diliyorum.
Eğitim konusunda değerli adımlar atıyoruz. Okullaşma oranlarını yüzde 90’ların üzerine çıkardık. Eğitime katılan öğrenci sayısında devasa artış sağladık. Sıra okul öncesi eğitimin yaygınlaşmasına geldi. Okullaşma oranının 3-5 yaş ortasında 2022 yılında 3 bin anaokulunu ve 40 bin yeni anasınıfını hizmete almayı hedefliyoruz.
Çiftçilerle ilgili açıklama
Diğer yandan çiftçilerimize sulama, güç ve kredi konusunda 2 değerli müjdemiz var. Birinci olarak tarımı su ile bereketlendirerek daha üst düzeylere çıkarmak için barajı ve göleti tamamlanmış ziraî alanlardaki sulama tesislerini süratle bitirerek ulusal iktisada kazandıracağız.
Üreticilerimiz yıllık 41 milyar lira gelir artışı sağlayacağız. Çiftçilerimiz ziraî sulamada kullandıkları enerjiyi daha uygun maliyetlerle elde etmelerini sağlamaktır. Çiftçilerimizi ziraî sulamadaki artışların zorladığınız biliyoruz. Sulama faaliyetlerinde güneşten elde edilen elektriğin hissesini artırmayı planlıyoruz.
Çiftçilerin, Hazine faiz takviyeli kredilerinin üst limitini yükseltiyoruz.
“Sıkıntıların elbette farkındayız”
Milletimden birçok palavra yanlış bilgilere dayalı telaffuzlarla paniğe kapılmamasını, devletine güvenmesini, tüm vaktini çalışmaya, üretmeye hasretmesini istiyorum. Hayat pahalılığı karşısında her bir insanımızı korumak için pek çok önlemi hayata geçirdik. Fiyatlaması global seviyede yapılan petrol, doğalgaz, besin kesiminin kullandığı kimi materyallerdeki artışların insanımıza en az seviyede yansıtılmasında her çabası gösteriyoruz.
Sıkıntıların elbette farkındayız. Asıl odaklanmamız gereken yerin ülkemizin önündeki fırsatlar olduğuna yürekten inanıyoruz. Denetimi elimizde olmayan sebeplerden kaynaklanan aksilikleri bir kenara bırakacak olursak, refah düzeyinin tam kıyısında bulunuyoruz.
Fiyatlardaki dengesizlikler sebebiyle yaşanılan meselelerin süreksiz olduğunu, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme siyasetinin bizi adım adım amaçlarımıza yaklaştırdığına yürekten inanıyorum. Sabredeceğiz, çalışacağız, üreteceğiz, gayret edeceğiz, geri adım atmayacağız. Daima ileri gideceğiz ve inşallah zafere ulaşacağız.
