Gaziantep Eczacı Odası Lideri İrfan Demirci, piyasada pek çok ilacın hala bulunamadığını belirterek, “Şubat ayında ilaç fiyatlarına yüzde 36 oranında artırım geldi. Biz, eczacılar olarak duruma baktığımız vakit, ilaç firmalarının bundan mutlu olmadığını görüyoruz. Bu krizin yıl boyunca devam edeceğini görüyoruz” dedi.
Gaziantep Eczacı Odası Lideri İrfan Demirci, ilaç tedarikinde bir müddettir yaşanan zahmetleri ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi. Değirmenci, şunları söyledi:
‘İlaçların yüzde 55’i ithal’
Türkiye’de son 3-4 yıldan beri ilaç meşakkati yaşanıyor. Türkiye’deki ilaç krizi bu seneye ilişkin olan bir şey değil. Bu krizi aslında son 3-4 yıldan beridir yaşıyoruz. İlaç fiyatları yılda bir kez, her 15 Şubat’ta belirleniyor. Münasebetiyle Türkiye’deki ilaç firmaları ya da ilaç ithalatçısı olan firmalar, ilaca gelen artırıma nazaran aksiyon alıyor. Bilhassa sonbahar aylarında ilaçla ilgili badire yaşıyoruz. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik kriz bunun sebebi. Yüzde 55 ilacı ithal eden Türkiye’de ilaç bölümü, daima artış gösteren döviz fiyatlarından direkt etkileniyor. Devletin buradaki rolünü şu halde açıklayacak olursak; Türkiye’de devlet, ilacın kıymetli bir alıcı alanını oluşturuyor. İlaçların yaklaşık yüzde 85’ini devlet alıyor. İlacın fiyatını da devlet belirliyor. Bu türlü olunca da devlet, ilaç fiyatlarının üzerinde bir baskılama muhtaçlığı duyuyor. Zira ödemeyi kendisi yapıyor. İlaç fiyat kararnamesinde yıl içerisinde yatay seyirdeki euronun ortalama fiyatının yüzde 60’ını devlet vermek zorunda, fakat bu verilmesi gereken sayının altında kaldığı için de ilacı üreten ya da ithal eden firmalar daha isteksiz davranıyorlar. Üretimlerini çok yüksek tutmaya ya da ithalatı baskılamaya çalışıyorlar. İşte Türkiye’de hala süren ilaç krizinin sebebi budur.
‘İlaç krizinin yıl boyunca devam edeceğini görüyoruz’
Türkiye’de her şeyin fiyatının günlük olarak arttığını lakin ilaçların fiyatının yalnızca yılda bir kere artmasını ilaç endüstrisinin telaşla izlediğini vurgulayan Demirci, “Şubat ayında ilaç fiyatlarına yüzde 36 oranında artırım geldi. Biz, eczacılar olarak duruma baktığımız vakit, ilaç firmalarının bundan şad olmadığını görüyoruz. Bu krizin yıl boyunca devam edeceğini görüyoruz. İlaç fiyatlarının yeteri kadar artmaması, eczanelerin kar oranının düşmesine neden oluyor. Münasebetiyle eczaneler de aslında burada kelamı edilmeyenler ortasında. Her gün ülkenin 27 bin noktasında vatandaşa sıhhat hizmeti veren eczanelerden hiç bahsedilmiyor. Bu krizde en çok düşüncede olan eczanelerin de rahatlatılması lazım. Bu yüzde 36’lık artırım ile ilaç firmaları bir nebze de olsa rahatlasa da eczanelerin badiresi gitgide büyüyor” dedi.
‘İlaç endüstrimizin gelişmesi lazım’
Çözüm tekliflerini aktaran Demirci, “Öncelikle iktisat sağlıklı olacak. İlaç, olmazsa olmaz bir eserdir. İlacı öteki eserlerle bir tutamazsınız. İlaç endüstrimizin geliştirilmesi lazım. Mevcut ilaç endüstrimiz dünyadaki gelişmelerle paralel ilerlemiyor. İlaç endüstrisindeki AR-GE siyasetlerinin teşvik edilmesi lazım. Devletin bu hususta ilaç endüstrisi, üniversite, meslek odaları, sivil toplum örgütleriyle iş birliği yaparak Türkiye’nin bu alanda gelişmesini sağlaması lazım. İlaç endüstrisinin geliştirilmesi, vatandaşın sıhhatinin ve refahının pekişmiş olması demektir. Türkiye, ilaç ithalatçısı bir ülke. Nakdî bedeli düşük olarak ürettiği ilacın da hammaddesini ithal ediyor” diye konuştu.
