Putin‘e bakarsanız, başlarında bir Yahudi’nin olduğu tek Neo-Nazi iktidarı Ukrayna’da karar sürüyor. Rusya, Ukraynalıları Neo-Nazileri alaşağı etmek için Kiev’de, Harkov’da ve Odessa’da tanklarını yürütüp savaş uçaklarını uçuruyor. Ne işgali, ne yayılmacılığı efendim, “Özgürleştirme hamlesi” diyeceksiniz!
Rusya savaş aygıtları günlerdir bu propagandayı yapıyor.
Eğer böyleyse…
Milyonlarca Ukraynalı, işkencecisine aşık mıdır ki, kendilerini Neo-Nazilerin elinden kurtarmak için topraklarına gelen Rusya’nın ‘anti-faşist’ taburlarından Azrail’den kaçar üzere kaçıyor?
Herhalde Neo-Nazileri cezalandırmak için Yahudi soykırım heykelini bombalamanın bir örneği daha yoktur dünyada. Evvelki gün Ruslar Kiev’de televizyon kulesinine yaptıkları taarruzda bitişikteki ‘Babi Yar’ isimli soykırım anıtını vurdu. Bu anıt 1941’de iki gün içerisinde 33.771 Musevinin katledilmesinin anısına dikilmişti.
Ruslar Sumi kentinde ise Rus Ordodoks Kilisesi’ni vurdu.
Hiç kuşku yoktur ki atılan füze Rus azınlığa yönelik etnik paklığa girişen Ukraynalı faşistlere diz çöktürmek içindi!
Bir çok sağcı varsa o da Putin
Putin, Ukrayna’daki işgalini gerekçelendirirken, çok milliyetçi ve yayılmacı düşlerini saklamıyor. Ukrayna’nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından yaratıldığını, Ukraynalı diye bir ulusun tarihte var olmadığını savunuyor. Ukraynalılar ve Belaruslularla tıpkı kökten geldiklerini, iki ülkenin Rusya’ya katılması gerektiğini düşünüyor. SSCB dağılırken, üye ülkelere bağımsızlık verilmesini eleştiriyor. Her diplomatik krizi Çarlık Rusyası’nın sonlarına kavuşmak için fırsata çeviriyor.
2008’de Gürcistan’dan Abhasya ve Güney Osetya’ya kopardı.
2014’te Ukrayna’dan Kırım’ı aldı.
Bugün ise Donetsk ve Luhansk’ı yuttu.
Zelenski’yi devirirse Kiev’de kukla idare kuracak.
Putin, yayılmacı Rus milliyetçiliğinin işgal programını hayata geçirirken işlediği hatası Ukraynalılara yöneltiyor. Ukraynalıları Neo-Nazilikle, çok sağcılık ve ultra miliyetçilikle itham ediyor. Düşman bellediği anti-Amerikancılık ve anti-faşizm üzere uğruna milyonların can verdiği sosyalist çabaya ilişkin kavramları Ukrayna akınında kullanıyor.
Aynı formda, etnik paklık ve soykırım kavramlarını istimar etmekten de utanmıyor. Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk’ta soykırım uyguladığı savında yola çıkarak, bütün ülkeyi işgale girişiyor.
Afganistan, Irak ve Suriye
Rusya’nın öne sürdüğü bu münasebetler tarafsız ve bilimsel kuruluşlarca doğrulanmamış argümanlardan oluşuyor. Ya yaşananlardan daha abartılı ya da safsatadan ibaret…
Bir an için gerçek olduklarını kabul edelim.
Bu suçlamaların kat be kat ağırını 2000’li yıllardan beri ABD’lilerden işitiyoruz.
Afganistan’ı ele alalım.
Taliban, 1996 yılından 2001’e kadar Afganistan’ı yönetirken, 400 bin kadar Şii Hazara Türkünü mezhep değiştirmediği için kıyımdan geçirdi.
Boyun vurdu, kol ve bacak kesti.
Müziği yasakladı.
Kadınları sokağa çıkmaktan, çalışmaktan ve okumaktan men etti.
Burka giymeyi mecbur tuttu.
El Esas önderi Usame bin Ladin’i barındırdı.
Buda heykellerini yıktı.
Somut olgulara karşın insanlık Afganistan işgaline direndi.
Bu, Taliban’ı savunmak için miydi?
Şeriat istemek miydi?
Asla.
Afganistan’da tam da bu gerçekleşti.
İşgale itiraz edenler haklı çıktı.
Taliban, tekrar iktidarda…
Irak diktatörü Saddam Hüseyin soykırımcıydı. Halepçe’deki on binlerce Kürdü zehirli
gazla katletti. Binlerce Şii’yi İran casusu diye öldürdü.
İran ile savaş çıkardı, Kuveyt’i bombaladı.
İnsanlık ABD’nin kimyasal silah palavrasına aldanmayarak, Irak’ın işgaline karşı çaba verdi. TBMM, 2004’te Türkiye topraklarının ABD üssü olarak kullanılmasına ait tezkereye “Evet” demedi.
Amaç, diktatörü aklamak mıydı?
Bir soykırımcıyı desteklemek miydi?
Asla!
Irak istikrara kavuşamadı.
Mezhep savaşları çıktı.
IŞİD kuruldu.
Suriye’de Esad Ailesi, iktidarın babadan oğula geçtiği acımasız bir diktatörlük yarattı.
Ayaklanmaları kanla bastırdı. Kürtlere nüfus kağıdını bile çok gördü.
ABD, Türkiye ve Körfez ülkeleri 2011’de Esad’ı devirip ÖSO’cuları ve Selefileri iş başına getirmek istedi.
İnsanlık direndi.
Esad hanedanının ömrü uzasın diye mi?
Kürtler yok sayılsın, muhalifler gözaltı merkezlerinde can çekişsin diye mi?
Asla!
Suriye’nin cihatçı çöplüğüne döneceğini, IŞİD’in katliamlara imza atacağını, Suriyeli göçmenlerin Türkiye’yi Araplaştıracağını öngördüler ve haklı çıktılar.
Rusya’nın ikinci Afganistan’ı
ABD, Taliban’ın El Düstur ve 11 Eylül’deki ataklarla bağı olduğunu tez ediyordu.
Rusya ise Ukrayna’da Neo-Nazilerin iktidarı ele geçirdiğini savunuyor.
ABD, Saddam’da kimyasal silah bulunduğu palavrasını söyledi.
Rusya ise Ukrayna’nın nükleer silah edinip Moskova’yı vuracağını ileri sürüyor.
ABD, Esad’ın Sunnileri katletttiğini tez ederken…
Rusya ise Ukrayna’yı soykırımla suçluyor.
ABD’nin Afganistan’ı El Kural’dan arındırması, Irak’ı özgürleştirmesi ve Suriyelilere demokrasi getirmesi ne ise Rusya’nın Ukrayna’yı kelamda Neo-Naziler’den kurtarması odur.
