Temel Karamollaoğlu, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki hususlara ait değerlendirmelerde bulundu.
Karamollaoğlu, özetle şunları söyledi:
“Ahlatlıbel Doruğu ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni İmza Merasimi toplantısının akabinde üçüncü toplantımız DEVA Partisi’nin ve Sayın Genel Lider Ali Babacan’ın konut sahipliğinde gerçekleştirildi. Çok verimli, ülkemiz ve insanımız ismine çok yararlı olacak bir görüşme gerçekleştirildi. Türkiye’mizde ve bölgemizde yaşanan gelişmeler etraflıca ele alındı ve istişare edildi. Ortak irademiz ve kararlılığımızın güçlü bir formda devam etmesi gerektiği kanaatine varıldı. ‘Bu birliktelik bütün engellemeler ve gayretlere karşın devam edecektir’ kanaati bütün başkanlarda var, bunu görmekten de memnuniyet duyuyorum.
‘Hep birlikte kararlı bir formda ülkemizin sorunlarını çözmekte mutabakatımız devam edecek’
Ortak kaygılarımız, ortak dertlerimiz ve önceliklerimiz var. Müştereklerimizi temel alarak yolumuza devam ediyoruz, iş birliğimiz bu türlü sürecek. Her partinin bütün önceliklerini birleştirmek mümkün olmayabilir fakat tıpkı sıkıntıları yaşadığımız için müştereklerimiz farklılıklarımızdan çok daha fazla. İktidarın Seçim Kanunu’nda değişiklikler yaparak bu birlikteliği dağıtma hevesini boşa çıkarma ve daima birlikte kararlı bir biçimde ülkemizin sorunlarını çözmekte mutabakatımız inşallah devam edecek.
‘Geldiğimiz noktada tıkandılar ve tükendiler’
2021’in sonunda iktidarı uyarmıştık. 2022 yılının tertemiz beyaz bir sayfa olarak önlerinde durduğunu, yeni bir başlangıç için kıymetli bir fırsat olduğunu tabir etmiştik. Artık yılın birinci üç ayı geride kaldı. Ramazan ayı geldi çattı. Lakin maalesef görüyoruz ki iktidar, alışkanlıklarından vazgeçme diye bir kaygıya sahip değil. Bilhassa yanlışlarından dönme diye bir niyet yok. İnsanımızın sorunlarını gidermeye, ülkemizin sıkıntılarını çözmeye odaklanmak yerine yalnızca iktidar müddetlerini uzatmaya odaklandılar ve geldiğimiz noktada tıkandılar ve tükendiler. Daha da vahimi, artık insanımızı da yormaya başladılar, ülkemizi de tüketiyorlar. Vatandaşlarımız çok kuvvetli bir kışı geride bıraktı lakin daha evvel de belirttiğimiz üzere yediği bu ayazı unutamıyor, unutacak üzere gözükmüyor. 19 yılı geride bırakmışlar, ‘Bu deneyim kazanma dönemiydi’ diyorlar. Artık sıfırdan tekrar kolları sıvayıp ülke sorunlarını çözmeye başlayacaklarını tabir ediyorlar.
‘Milyonlarca aile yoksulluk sonunun altında, bunu iktidar nasıl açıklayacak’
Hatırlatıyorum; yolsuzluğu, yoksulluğu ortadan kaldırmak için gelmişlerdi. İsrafı ortadan kaldırmak için gelmişlerdi. Ne oldu artık? Bunların hepsi kurumsallaştı. Bir kıvırcığın bugün pazarda 15-20 liraya olduğunu kimseye anlatmazlar. Bunun sebebi ne? Bir konut kurmanın maliyeti geçen yıldan bugüne en az yüzde 100 artmış. Bunun için bekarlar evlenemiyor, evliler geçinemiyor. Bunu neyle açıklayacaklar bilemiyorum. Türk-İş’in mart ayı dataları açıklandı. Açlık hududu 5 bin liraya, yoksulluk hududu da 16 bin lirayı yakalamış durumda. Minimum ücretliler ve emekliler başta olmak üzere milyonlarca insan açlık; memur, çalışanlar, beyaz yakalılar, hatta meskenine 2-3 maaş giren milyonlarca aile de yoksulluk hududunun altında fiyat alıyor. Bunu bu iktidar nasıl açıklayacak?
‘AKP yoksulluğu geniş bir tabana yaydı’
Yoksulluğu bitirme vaadiyle iş başına gelen AK Parti iktidarı, yoksulluğu geniş bir tabana yaydı. Orta sınıf çöktü, dar gelirli kesim daha da fakirleşti. Gelir dağılımındaki adaletsizlik çoğaldı. Varlıklı ile yoksul ortasındaki makas çok ancak çok büyüdü, genişledi. Halkın içinden geldiği imajını vermek için vazifeye geldiği birinci yıllarda Keçiören’de mütevazı bir apartman dairesinde oturmayı tercih eden Sayın Cumhurbaşkanı, sırça köşküne taşındığı günden bu yana gerçekleri maalesef duymaz, hakikatleri görmez oldu. Şimdilerde, halkın geçim kaygısını hafife aldığı, gitgide uzayan kuyrukları görmezden geldiği yetmiyormuş üzere daha sağlıklı beslenmek için birtakım tavsiyelerde bulunmaya başladı. Zira Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki vatandaşlara, ‘Eğer sağlıklı bir hayat sürmek istiyorsanız yatmadan evvel manda yoğurdu, kestane balı, hurma ve yulafı karıştırıp yiyin’. Bunu latife olarak mı söyledi yoksa ağzından mı kaçtı ben anlayamadım. Manda yoğurdunu bulmak her babayiğidin karı değil.
‘Avrupa’ya en çok iltica başvurusu yapan ülkelerden birisi haline geldik’
İnsanların geçim kederine sırtını dönen, iktidardaki ömrünü nasıl uzatabileceğinden öbür hiçbir şeyi düşünmeyen Sayın Cumhurbaşkanı ve ortaklarının meydana getirdiği ekonomik kriz, maalesef insanlarımızı kendi ülkelerine küstürüyor. Eurostat bilgilerine nazaran, Erdoğan’ın bizi kıskandığını tez ettiği Avrupa’ya en çok iltica başvurusu yapan ülkelerden birisi haline geldik. Kimse ümitsizliğe kapılmamalı. Biz Saadet Partisi olarak, insanımızı tekrar kendi ülkesiyle barıştırmakta kararlıyız. Biz, insanımızı insanca yaşatmak için varız. Biz, açlık ve yoksulluk hududunun altında milyonlarca insanın hayata tutunmaya çalıştığı bu yoksulluk nizamına son vermek için buradayız.
‘Son bir ayda 3 evladımız sokak köpekleri nedeniyle hayatını yitirdi’
Öncelikle tabir etmeyelim ki bu dünya sırf beşerler için değil. Öbür canlılarla bu dünyayı paylaşıyoruz. Onlarla birebir havayı soluyor, birebir gökyüzünü paylaşıyoruz. Lakin ne yazık ki son vakitlerde denetimsiz bir artış nedeniyle sokaklarımızda başıboş köpek sorunu baş göstermiş durumda. Sokak hayvanlarını korumak, onların can güvenliğini sağlamak bizim sorumluluğumuzdadır. Lakin daha öncelikli misyonumuz insanların can güvenliğini sağlamaktır. Maalesef yalnızca son bir ayda üç evladımız başıboş sokak köpekleri nedeniyle ömrünü yitirdi. 17 yaşındaki Gönül Karaoğlu, 20 yaşındaki Rabia Kallı ve 9 yaşındaki yavrumuz Mahra Melin Pınar’ı kaybetmenin derin hüznü içindeyiz. Üç evladımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Bilmeliyiz ki sokakların ve parkların çocuklar için inançlı olmadığı, günün belirli saatlerinde insanların dışarı çıkmaya korktuğu bir ülke yaşanılabilir bir ülke değildir. Artık bu hususta somut, önemli ve kalıcı adımlar atılmalıdır kanaatindeyim”
