CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Basın Kurulu’nun 35. Kuruluş Yıl Dönümü Kutlaması’na katıldı.
Burada konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Farklı partilerden insanların haksızlığa uğradıkları vakit da TBMM Lideri olarak o haksızlıkların giderilmesi için özel gayret harcadım. Hasebiyle TBMM Başkanlığını da özlediğimi söz etmek isterim” dedi.
“Ciddi meselelerimiz var. Hepiniz bunları biliyorsunuz” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “Hayatım boyunca hiç umutsuz olmadım. Türkiye hoş bir ülke. Dinamik bir ülke. Enerjik bir ülke. Bütün sıkıntılarını çözebilecek yetkinliğe sahip bir ülke. Biz bunu yapmak zorundayız. Demokratik kurallar içinde bunu yapmak zorundayız” sözlerini kullandı.
‘Anayasanın da sahiden askıda olduğunu biliyoruz’
Hapisteki gazetecilere ve haberlere erişim mahzuru getirilmesine değinen Kılıçdaroğlu, “Doğru habere bile ulaşmanın yasaklandığı bir ülkeden geçiyoruz. Anayasanın da nitekim askıda olduğunu biliyoruz” dedi.
‘Basın hürdür, sansür edilemez’
Anayasada ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ kararını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ama sansür ediliyor. Hürlüğü kalmadı. Şu anda basın nitekim bir risk altında. Olması gereken, basına yönelik sağlıklı ve dengeli bir kültür oluşturmak. Her görüşten gazetecinin özgürce yazabildiği, siyaset kurumunu rahatlıkla eleştirebildiği bir ortama, bir kültüre muhtaçlığımız var” diye konuştu.
Bütün gazetecilere seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Hiçbir siyasetçi şunu unutmasın. Bir siyasetçinin en büyük avantajı özgür medyanın olmasıdır. Özgür ve bağımsız bir medya bizim göremediğimizi görür. Bizim yanlış yaptığımızı bize hatırlatır. Medya bu kadar pahalı ve değerliyken biz medyayı hakikat haber yaptığı için cezalandırıyoruz. Şunu tabir edeyim; artık az kaldı. İnşallah daima bir arada, daima birlikte demokratik sistemlerle sandığa giderek, özgür irademizi kullanarak Türkiye’yi bir kâbustan çıkarmak zorundayız. Bu hepimizin ortak misyonudur. Mukadderatı değiştirecek olan da 6 milyon 300 bin genç yeni seçmen.”
